featured

İşbirliğine dayalı 6 farklı gazetecilik türü ve bunların iyi ve kötü yönleri

“Yerel hikayeler genellikle daha büyük bölgesel hikayelerdir. Neler olup bittiğini anlamak için tek yapmamız gereken noktaları birleştirmektir.” 

Yazan: LAURA HAZARD OWEN

Çeviren: Sebla Küçük

Son birkaç yılda işbirliğine dayalı bazı iyi gazetecilik örnekleri: Panama Papers ve Electionland projesi. Montclair State Üniversitesi İletişim ve Medya Okulu’ndaki İşbirliğine Dayalı Medya Merkezi (Center for Cooperative Media), haber kuruluşlarında giderek artan işbirliğini inceledi ve Cuma günü, işbirliğine dayalı gazeteciliğin “deneyden yaygın uygulamaya dönüştüğünü” dile getiren bir rapor yayınladı.

Araştırma direktörü Sarah Stonbely tarafından yazılan rapor, işbirliğine dayalı gazetecilik için altı model tanımlıyor ve çoğunluğu ABD’de olan ancak Avrupa’da da sayısı giderek artan, 500’den fazla haber merkezinde devam eden, işbirliğine dayalı 44 projeyi sıralıyor. İşbirliğine dayalı gazeteciliğin tanımlarından bir tanesi şu şekilde: “İşbirliğine dayalı gazetecilik her zaman herhangi bir gazetecinin, haber merkezinin veya haber kuruluşunun tek başına üretebileceğinden daha fazla içerik üretmeye çalışır.”

  1. Geçici ve ayrı yürütülen işbirliği: “İş ortaklarının ayrı ayrı içerik oluşturduğu ve paylaştığı tek seferlik/sınırlı süreli projeler.” Bu yöntemin yararı, “küçük haber kuruluşlarının veya habere katkıda bulunanların” daha büyük kuruluşlarla ortaklaşa çalışarak, normalde sağlayabileceklerinden daha fazla görünürlük kazanmalarıdır. Bu tür çalışmalarda kalite kontrole odaklanmak önemlidir ve önceden hangi içeriği kimin üreteceğinin kararlaştırılmadığı projelerde sorunlar yaşanabilir. Örneğin: Meslektaşım Shan Wang’ın geçen yıl hazırladığı, San Francisco Chronicle liderliğinde yürütülen, San Francisco’da evsizliğe ilişkin proje.

Bu tür projelerin gerçekte ne kadar başarılı olduğunu anlamak güç olabilir. Örneğin The Reentry Projesi’nde Philadelphia’daki haber merkezleri, mahkumların topluma yeniden dönüşleri ile ilgili sorunları ele almak üzere bir araya getiriliyor. Konuyla ilgili haber merkezlerinin çalışmaları proje web sitesinde yer alıyor ve bu sayede projede yer alan kuruluşlar için ziyaretçi trafiği yaratılması bekleniyor. Proje editörü Jean Friedman-Rudovsky “Ortakların sitelerine bağlantı vererek daha fazla ziyaretçi trafiği yaratıp yaratmadığımızı anlamak için birbirimizle haberleşmemiz gerekiyor. Açıkçası bunu takip edip etmediklerinden emin değilim” diyor. “Lakin, çalışanlar bu hususu kontrol ettiklerini ve ziyaretçi trafiğinin bir kısmının bu bağlantılardan geldiğini bir anekdot olarak bizle paylaştılar” diye de ekliyor.

  1. Geçici ve ortak yaratıma dayalı işbirliği: “Ortakların içerik oluşturmak için birlikte çalıştıkları tek seferlik/sınırlı süreli proje.” Buna örnek olarak, 2016’daki ABD başkanlık seçimlerinde önde gelen yedi kuruluşun, 250 haber merkezinin ve 600 gönüllünün birlikte çalıştığı Electionland projesi verilebilir. Bu tarz işbirlikleri özellikle araştırmacı gazetecilik/hesap verebilirlik konulu haberler için faydalıdır ancak “farklı haber merkezlerinin birbiriyle çatışan öncelikleri işbirliğini olumsuz etkileyebilir.”
  2. Geçici ve entegre işbirliği: “İş ortaklarının kurumsal düzeyde içerik/veri/kaynak paylaştıkları tek seferlik/sınırlı süreli projeler.” Örnekleri arasında, bugüne kadarki en büyük gazeteci işbirliği olan Panama Papers, ProPublica, This American Life ve Planet Money’nin 2008 mali krizine yönelik işbirliğine dayalı Magnetar Trade projesi ve First Draft News’ CrossCheck projeleri bulunmaktadır.
  3. Devamlı ve ayrı sürdürülen işbirliği: “İş ortaklarının ayrı ayrı içerik oluşturduğu ve paylaştığı devam eden açık uçlu işbirlikleri”. Bu model Garnett’in USA Today Network ve CNN gibi “bilinen en eski işbirliğine dayalı gazetecilik örneklerinden bazılarını” ve yerel haber kaynakları arasındaki ortaklıkları içerir. Bu model aynı zamanda en yaygın işbirliğine dayalı gazetecilik modelidir.
  4. Devamlı ve ortak yaratıma dayalı işbirliği: İş ortaklarının içerik oluşturmak için birlikte çalıştıkları devam eden/ açık uçlu işbirlikleridir. Bir örnek olarak NPR ve bağlı istasyonları arasındaki “işbirliğine dayalı kapsama alanı projesi” gösterilebilir.

Detroit Gazetecilik Kooperatifi projesi 2014 yılında hayata geçirildiğinde, beş medya kuruluşunun Detroit’teki iflas sonrası dönemi haberleştirmesi için geçici ve ayrı bir proje olarak tasarlanmıştı. Bu proje, Knight ve Ford vakıflarından fon alıyordu ancak her kurum farklı miktarlarda finansman alıyordu; sonuç olarak “bu durum gerilim yarattı ve kurumların Detroit Gazetecilik Kooperatifi’ne farklı seviyelerde öncelik vermesine neden oldu”. Haber merkezleri Kerner Komisyonu raporunun 50. yıldönümü için  bir araya geldiğinde proje bir sonraki aşamaya taşındı.

Bu süreç içerisinde Scott McCartney editör olarak göreve getirildi. McCartney’nin iş akışında yapmış olduğu değişikliklerden bir tanesi de içeriğin yayınlanmasını kademeli hale getirmesiydi (McCartney göreve gelene kadar haberler toplu halde yayınlanıyordu). McCartney okuyucuların on haberi birden okumak bir yana, tek bir haberi okumak için bile sitede yeterince vakit harcamadıklarını fark etti. İçeriğin kademeli olarak yayınlanması, sosyal medya aracılığıyla siteye yönlendirilen kişilerin her zaman yeni şeyler bulacağı anlamına da geliyordu.

  1. Devamlı ve entegre işbirliği: “Ortakların kurumsal düzeyde içerik/veri/kaynak paylaştığı devam eden/ açık uçlu işbirlikleri.” Henüz yaygın olmamakla birlikte bu modeli “yerel medya ortamının zorluklarıyla başa çıkmak için yenilikçi bir yöntem olarak görüyoruz.” CoastAlaska, Alaska’da devlete ait yedi radyo istasyonun ortaklığına dayalı bir proje. Her yerel istasyon, yayıncılık tarafında birbirinden bağımsız hareket ederken, işletme tarafında tamamen entegre çalışıyorlar. Buna benzer diğer bir işbirliği de New Jersey’deki yerel haber ağ sitesi TAPinto.

Ohio Valley ReSource 2015 yılında Cooperation for Public Broadcasting’ten alınan hibe ile Kentucky, West Virginia ve Ohio’daki yedi radyo istasyonu arasında başlatılan bir işbirliğidir. Ohio Valley Resource baş editörü (ve 2012 Nieman Fellow programı üyesi) Jeff Young “Bölgesel trendlere bakmak faydalı oluyor; opioid krizi bu durumun klasik bir örneği. Bu bölgede trendlerin dalga gibi hareket ettiğini görürsünüz” diyor. “Yerel hikayeler genellikle daha büyük bölgesel hikayelerdir. Neler olup bittiğini anlamak için tek yapmamız gereken noktaları birleştirmektir.”

Raporun tamamı için buraya tıklayın.

Bu  yazı  aslen  Nieman Lab’da yayınlanmıştır. Yazarın izniyle IJNet’te tekrar yayınlanmaktadır.

Yazıdaki görsel Flickr tarafından Ville Säävuori aracılığıyla CC lisansına tabidir.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

dokuz8AKADEMİ ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin